Diyerek hangi ses olayı ?

Feki

Global Mod
Global Mod
“Diyerek” Hangi Ses Olayı? — Türkçenin Dramı, Mizahı ve Biraz İlişki Dinamiği

Selam sevgili forumdaşlar! 🌿

Bugün sizlerle Türkçenin o karmaşık ama bir o kadar da eğlenceli dünyasına dalacağız. Hani şu “diyerek” kelimesi var ya… Evet evet, şu cümlelerin sonunda hep gururla kullandığımız ama içinden geçtiğimizde “bir dakika ya, burada ne oluyor?” diye düşündüğümüz kelime!

Ben de geçenlerde bir arkadaş grubunda bu kelime yüzünden bir saatlik dilbilgisi tartışması yaşadım. Bir noktada biri “diyerek”teki “-y-” harfi yüzünden küstü. İşte o an dedim ki: “Bu konuyu foruma taşıyayım, çünkü buradaki tayfa bilir, güler, tartışır, sonra yine güler.” 😄

---

Bir Erkek, Bir Kadın, Bir ‘Diyerek’

Mevzuyu şöyle düşünün:

Ahmet (klasik çözüm odaklı erkek) ve Elif (empatisi yüksek, iletişimde ustalaşmış kadın) mutfakta kahve içerken sohbet ediyorlar.

Elif diyor ki:

— “Sen bana dün ‘Yarın erkenden kalkarım,’ diyerek erkenden uyumadın mı?”

Ahmet hemen bir strateji kurar:

— “Bak şimdi Elif, oradaki ‘diyerek’te ünlü düşmesi var. Çünkü ‘deyerek’ olması gerekirken ‘diyerek’ olmuş. Bu tamamen fonetik bir zorunluluk. Benim suçum değil yani.”

Elif gülüyor:

— “Sen var ya, her tartışmada dilbilgisini kalkan yapıyorsun! Ben duygusal bir sitem ettim, sen morfolojiyle cevap veriyorsun!”

Ahmet kahvesinden bir yudum alıyor, gururlu bir şekilde:

— “Ben çözüm odaklıyım canım. Tartışmayı kişiselleştirmem. Ünlü düşmüşse, ben ne yapayım?”

Elif iç çekiyor:

— “Ünlü düşmüş ama senin empatin de düşmüş Ahmet.”

İşte o an, Türkçe’nin ses olayları bir yana, ilişkideki iletişim olayları devreye giriyor. 😅

---

Diyerek’te Ne Oluyor, Gerçekten Ne Oluyor?

Şimdi dilbilgisel olarak konuşalım (ama korkmayın, sıkıcı değil):

“Diyerek” kelimesi, “demek” fiilinden türetilmiştir. Aslında kökü “de”dir.

Eğer kuralı düz uygularsak “de- + -erek” olur, yani “deerek”.

Ama iki ünlü yan yana gelmeyi sevmez. Türkçe bu konuda naziktir, “iki sesli birden olmaz” der ve araya bir “y” harfi ekler. İşte o meşhur ünsüz türemesi (kaynaştırma harfi) dediğimiz şey burada devreye girer.

Yani “de + -erek” = diyerek olur.

Ama olay burada bitmez. Çünkü çoğu kişi hâlâ “diyerek”te ünlü düşmesi olduğunu zanneder.

Hâlbuki düşen bir ünlü yok, aksine ortaya yeni bir ünsüz çıkmıştır! Türkçe burada dramatik bir twist yapar.

Yani “diyerek”in sırrı, iki seslinin arasında gönüllü bir kaynaştırma harfi -y-’dir.

Bunu böyle açıklayınca Ahmet hemen atlar:

— “Bak Elif, ben haklıymışım. Burada mantık var, sistem var, strateji var!”

Elif de gülümser:

— “Ama senin anlatımında his yok, Ahmet. Harfler bile sarılmak isterken sen neden bu kadar soğuksun?”

---

Kaynaştırma Harfi mi, İlişki Kurtarıcısı mı?

Bir düşünün… “Diyerek”teki -y-, iki ünlü arasına girip kavga çıkmasın diye araya giren barış elçisi gibidir.

Tıpkı ilişkilerde araya girip ortamı yumuşatan bir arkadaş gibi.

Yani “de” ve “erek” kavga etmek üzereyken, “y” gelip diyor ki:

“Durun beyler bayanlar, ben varım. Hepiniz anlaşabilirsiniz.”

Forumdaşlar, bazen biz de “-y-” harfi gibi olmalıyız. Araya girip iletişimi kurtarmalıyız!

İşte o yüzden “diyerek” sadece bir kelime değil; bir iletişim metaforudur.

İki tarafın arasına köprü kuran küçük ama kahraman bir harftir.

Ahmet bu yorumu duyunca ciddi ciddi not alır:

— “Yani diyorsun ki, ilişkide de kaynaştırma şart.”

Elif gülüyor:

— “Aynen öyle. Sen ‘de’ gibisin, ben ‘erek’ gibiyim. Aramıza bazen bir ‘y’ girmeli ki uyumlu olalım.”

Ahmet:

— “Ama ‘y’ kim olacak?”

Elif:

— “Bazen empati, bazen kahve, bazen de sessizlik.” ☕

---

Dilbilgisi Dersinden İlişki Terapisine

Bu hikâyeyi duyunca forumda kıyamet kopuyor tabii:

🌸 Merve_87: “Benim eşimle de aynı! Ben cümleye duygusal giriyorum, o hemen ‘oradaki eki yanlış kullandın’ diyor. Bizim ilişkide de çok fazla ses olayı var!”

😎 Dilci_Burak: “Arkadaşlar, buradaki olay teknik olarak sadece kaynaştırmadır. Lütfen duygusal yüklemeyelim.”

😂 ForumAbi: “Burak kardeşim, sen kesin Ahmet’sin. Empati eksiğin var.”

💬 KalemlikKız: “Ama düşünsenize, Türkçe ne romantik bir dil! Harfler bile birbirine zarar vermemek için araya ‘y’ koyuyor. Keşke insanlar da öyle nazik olsa.”

Ve tartışma büyüyor. Herkesin “diyerek” hakkında bir yorumu, bir anısı, bir benzetmesi var.

Kimisi “kaynaştırma”yı aşkın sembolü yapıyor, kimisi “ünsüz türemesi”ni evlilikteki uzlaşma metaforuna çeviriyor.

---

Sonuç: Türkçe Sadece Dil Değil, Hayatın Aynası

“Diyerek” kelimesi, bize Türkçe’nin ne kadar canlı, duygusal ve insancıl bir dil olduğunu hatırlatıyor.

Bir dil düşünün ki, iki sesli harf bile kavga etmesin diye araya bir “y” koyuyor.

Bu dilin insanları nasıl empatik olmasın?

Ahmet gibi stratejik düşünenlerle, Elif gibi duygusal yaklaşanlar belki farklı konuşurlar;

ama aynı kelimede, aynı harfte buluşurlar.

Çünkü bazen dilbilgisi değil, anlam birleştirir insanı.

---

Forumdaşlara Soruyorum:

Sizce hayatımızda en çok hangi kelimede “ses olayı” yaşanıyor?

Empatide mi, sabırda mı, sevgide mi?

Yoksa aramızdaki “y” harfini çoktan kaybettik mi?

Yorumlara yazın forumdaşlar,

belki hep birlikte yeni bir kelime türetiriz —

“severek”, “gülerek”, “yaşayarak”…

Ama en güzeli “anlaşarak”. 💙

---

“Çünkü bazen en büyük ses olayı, kalbin içinden duyulur.”