Doğumdan 40 gün sonra kanama devam ederse ne olur ?

Kalem

New member
Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi Ne Amaçla Yapılmıştır? Bir Forum Sohbeti Tadında

Şimdi dürüst olayım, geçen gün mahallede yürürken gözüme takılan taş gibi bir çeşme vardı. Başında yazıyordu: “Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi.” Bir an düşündüm: “Yahu bu çeşmeler neden yapılmış? Su içmek için mi, sevap kazanmak için mi, yoksa mahallede adını duyurmak için mi?” Dedim ki, bu konuyu bir açalım, biraz eğlenelim, biraz da tartışalım. Çünkü mesele sadece birkaç damla sudan ibaret değil, işin içinde tarih, kültür, strateji ve biraz da duygusallık var.

Çeşmelerin Tarihsel Arka Planı

Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi gibi hayrat çeşmeler, Osmanlı döneminde hem dini hem de sosyal bir işlev görüyordu. Su, hayat demekti. Şehirlerin büyüdüğü, mahallelerin kurulduğu dönemlerde çeşmeler halkın en temel ihtiyacını karşılıyordu. Ama bunun ötesinde bir anlam daha vardı: Sevap kazanma niyeti. İslam kültüründe “sadaka-i cariye” kavramı çok güçlüdür. Yani insan öldükten sonra da amel defterini açık bırakacak işler yapmalı. İşte çeşme de bu işin en garanti yollarından biri.

Ama samimi olalım, işin içinde biraz da “adım yaşasın” düşüncesi yok mu? Hacı Mehmet Ağa da muhtemelen “Torunlarım beni unutmasın, mahalleli dua etsin” diye düşünmüştür. Haksız da sayılmaz. Siz olsanız isminizi sonsuza kadar yaşatmak için çeşme mi yapardınız, yoksa başka bir şey mi?

Erkeklerin Stratejik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı

Erkek bakış açısıyla düşündüğümüzde iş gayet stratejik: Mahallede su sorunu mu var? Çözüm: Çeşme. Halkın takdirini mi kazanmak istiyorsun? Yine çözüm: Çeşme. Allah katında hayır mı biriktireceksin? En stratejik yatırım: Çeşme.

Yani erkekler bu işe biraz “projeye yatırım yapmak” gözüyle bakıyor. Nasıl ki bugünün girişimcisi “startup” kuruyorsa, o dönemin zenginleri de çeşme yaptırıyordu. Erkekler için mesele duygusal değil, daha çok işlevsel. Çeşme, hem dünyada adını yaşatıyor hem de ahirette “kâr getiriyor.”

Ama meseleye böyle bakınca iş biraz mekanikleşmiyor mu? Yani çeşmenin önünde su içen çocukların mutluluğunu, yoldan geçen bir yabancının duasını bu tabloda nereye koyacağız? Sizce işin stratejisi mi daha ağır basıyor, yoksa insanlara dokunan tarafı mı?

Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı

Kadınlar bu meseleye daha empatik bakıyor. Onlar için çeşme sadece “su kaynağı” değil, bir buluşma noktası, bir sohbet mekanı. Düşünün, yıllar önce mahallede kadınlar su doldurmak için çeşmede sıraya giriyor, beklerken sohbet ediyor. Kimi derdini anlatıyor, kimi çocuğunun başarısını. Çeşme, aslında bir sosyal ağ gibi işliyordu.

Kadınların gözünden Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi, “insanları bir araya getiren, ilişkileri güçlendiren bir iyilik”tir. Bir kadın için çeşme, sadece hayır değil, aynı zamanda toplumsal bağları canlı tutan bir araç. Hatta belki mahallede kurulan dostlukların, yapılan evliliklerin, paylaşılan sırların birçoğu o çeşme başında başladı.

Şimdi düşünün: Sizce Hacı Mehmet Ağa’nın en büyük hayrı suyu mu, yoksa insanları bir araya getirmesi mi oldu?

Çeşmelerin Toplumsal İşlevi

Biraz da geniş açıdan bakalım. Çeşmeler, aslında birer “toplumsal adalet” mekanizmasıydı. Çünkü parası olan da olmayan da aynı sudan faydalanıyordu. Zengin-fakir fark etmeksizin, herkesin erişebildiği bir kaynak olması toplumsal eşitlik hissi yaratıyordu.

Ayrıca çeşmeler sadece mahalle halkı için değil, yoldan geçen seyyahlar, kervanlar, hayvanlar için de hayat kurtarıyordu. O yüzden çeşme yaptırmak, aslında toplumsal dayanışmanın bir simgesiydi. Bugün sosyal medyada “bedava kitaplık” ya da “askıda ekmek” gördüğümüzde hissettiğimiz şeyin o dönemki karşılığı çeşmeydi diyebiliriz.

Günümüzde Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi

Şimdi biraz eğri oturup doğru konuşalım: Günümüzde çoğu tarihi çeşme ya suyu kesik ya da dekoratif amaçla kullanılıyor. Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi de belki sadece yanından geçip fotoğraf çektiğimiz bir yapı. Ama yine de mesajını koruyor: “İnsanların ihtiyacına dokunmak, en kalıcı mirastır.”

Bugün çeşme yaptırmak yerine burs vermek, okul inşa etmek, hastane yaptırmak aynı mantığın modern versiyonu. Yani niyet aynı: İnsanlara faydalı olmak. Fakat işin manevi boyutu hâlâ baki. Sizce günümüzde hangi hayır işi, çeşmenin toplumsal etkisine en yakın olabilir?

Mizahi Bir Yorum: Hacı Mehmet Ağa’nın Motivasyonu

Hadi biraz da işin esprisini yapalım. Hacı Mehmet Ağa belki de şöyle düşündü: “Kardeşim, insanlar susuz kalmasın. Hem de benim ismim taşlara yazılsın. Yarın öbür gün torunlarım bana ‘su gibi aziz ol’ desinler.” Bence gayet mantıklı! Kim istemez ki su gibi anılmayı?

Ama işin komik tarafı şu: O dönemde çeşme yaptırmak, bugünkü “Instagram mavi tik” almak gibi bir prestij meselesi olabilir. Yani Hacı Mehmet Ağa’nın çeşmesi, aslında “verified” rozetiydi. Siz ne dersiniz, çok mu abarttım?

Tartışmaya Açık Sorular

- Sizce çeşmelerin asıl amacı su sağlamak mı, yoksa sevap kazanmak mıydı?

- Erkeklerin stratejik yaklaşımı mı, kadınların empatik bakışı mı bu çeşmelerin ruhunu daha iyi açıklıyor?

- Bugün hayır yapmak isteseydiniz, çeşme gibi kalıcı bir eser mi bırakırdınız, yoksa modern bir yöntem mi seçerdiniz?

- Tarihi çeşmelerin günümüzde yeniden aktif hale getirilmesi sizce anlamlı olur mu?

Sonuç: Su Gibi Aziz Olmak

Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi, sadece bir taş yapı değil; içinde hem strateji hem empati, hem de tarihsel bir derinlik taşıyor. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımıyla su sorununu çözen, kadınların empatik bakışıyla insanları bir araya getiren bir hayır eseri. Bugün belki o çeşmeden su içmiyoruz ama bize bıraktığı mesaj hâlâ canlı: İnsanlara fayda sağlayan işler, asla unutulmaz.

Peki siz, bugün kendi “Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi”nizi yapmak isteseniz, ne yapardınız?